19 Kasım 2012 Pazartesi

elveda zamanları



Keskin bakan, içinde cennetin varlığı saklı gözlerini dikmiştin gözlerime.
Ben aslında diye başlarken..
Sis yoktu, karanlıktı gözlerin,,,
Kalbimi kırmak için kara elbisesini geçirmişti üzerine.
ellerin çok uzaktaydı, köşe kapmaca oynuyordu adeta ellerime değmesin diye,,
tebessüm ettim..
Bir ara takıldılar gözüme,,
kalbin yoktu, hayat kaynağın,,
Demek gözlerindeki karalık doğruyu haykırıyormuş,
ben aslında,,, derken.
Sustum hep karşında, suçluymuşum gibi
Dilim beni terk etti sanki, konuşamadım.
Ne oldu ? Diyemedim.
Kararlı karanlık gözlerin kaçmaya başladı birden..
Gidiyorum ,,dedin..
Bir şeyleri saklar gibi, bir şeylerden korkar gibi.
Bana dön demeyeceğim
Çünkü ben seni her nefeste sevdim.
Her ağladığımda gözyaşıma kardım.
Güldüğümde, dudağımın kenarına sakladım.
Her an aklımdasın ya, bazen taştığında,
 yüreğimin tüm hücrelerini açtım seni çağlarcasına yaşasın diye.,
Sensizlikten korktuğum da yorganımı başıma kadar çektim,,,
 kan ter kalıncaya kadar çıkmadım içinden...
Ben hep seni sevdim,,,
Tüm kavgalarıma set çektim, sen yanımdasın diye..
Zira büyük bir güçtün bana,,
 yerden doğrulmayı öğretmiştin ya da nasıl savaşılması gerektiğini..
Özlemle tanıştırıp onunla yaşamanın ne demek olduğunu.
Seni sevmekten korkmamayı, kaybetmekten deli divane olmayı öğrettin.
İnsan olmanın suretini çizdin gönlüme.
Tabii sen bunları bilmiyorsun ben hiç söylemedim ki sana!
Ve şimdi insan olmaktan nasıl çıkılırmış onu da kazıdın yüreğime,
Gidiyorum, derken.
Bana dön demeyeceğim…
Gönlünle savaşacak, ona söz geçirecek bir gönül yok bende.
Çünkü o gönül senin, sadece senin kalbinde bir sığınak.
Sadece bekleyebilir, Tanrıya yakarabilirim ancak.
Mesela;
Öyle bir rüzgar isterim ki,
Gözlerinin karasını alsın, dağıtsın,
Bir daha bir araya gelemesin karalıklar.
Sonra bir de yağmur, yaz yağmuru yağsın.
Gözlerinin buğusunu versin bana.
Tüm bulanık duyguları seline karıştırsın, yalnızlıkları da öyle.
Sonra, Nuh’un gemisi çıksın ortaya, ikimizin gönlü olsun içinde.
Tüm kötülüklerden, umutsuzluklardan koparıp kaçırsın bizi.
Yoksun sen şimdi…
O zaman,
Seni ömürcesine sevdiğimi söylemeyeceğim.
Sensizliğin çaresizliğini de.
Ben’i terk eden beni de.
Bana dön demeyeceğim…
Seni gönlünle kol kola görüp,
“Ben geldim” diyeceğin güne kadar…

..


2006- Eylül ,,,İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder